Venüs'ün Bulutlarında Fotosentez Mümkün Olabilir

Gelişen teknolojiyle birlikte uzaydaki farklı gezegenleri inceleme ve onlar hakkında bilgi edinme şansımız oldu. Fakat bu gezegenlere yolculuk yapma imkânımız maalesef günümüz şartlarıyla pek de mümkün değil. Dünyamız kadar yaşama elverişli farklı bir gezegen de henüz gündemimizde olmadığından bunun bir kayıp olup olmadığı tartışma konusu olarak kenarda dursun.

Söz konusu yolculuklar için -

en yakın onlar olduklarından

- güneş sistemimizdeki gezegenler için çalışılıyor. Bu bağlamda

Elon Musk’ın

Mars hayallerini ve

NASA’nın

Ay’a tekrar insan göndereceği

Artemis

görevini sık sık duyuyoruz. Venüs de zaman zaman karşımıza bu konularla çıkıyor. Söz konusu gezegene insanların gidip gelmesi pek mümkün görünmese de başka canlıların orada yaşayabileceğini gösteren bir araştırmayla karşınızdayız.

Venüs bulutlarında fotosentez gerçekleşebilir:

Geçtiğimiz yıl bilim insanları, Venüs’ün atmosferinde

fosfin

gazını tespit ettiklerini söylemiş ve tartışmaları başlatmıştı. Dünyamızda da nadir durumlarda bulunan bu gaz, oksijene ihtiyaç duymadan büyüyebilen

anaerobik bakterilerin

varlığına işaret ediyor ve Venüs’ün bulutları da işe bakın ki anaerobik.

Tartışmaların üzerine katarak ilerleyen ve biyokimyacı

Rakesh Mogul

liderliğinde çalışmalarını sürdüren

Kaliforniya Politeknik Eyalet Üniversitesi

çalışma ekibi, Venüs bulutlarından geçebilen

güneş ışığı

seviyesini inceledi. Kendi çalışmalarından ve geçmişte yapılmış olan çalışmalardan verileri toplayan araştırmacılar, bulutları geçebilen ışık seviyesini bulabildi.

Bunun sonucunda ise Venüs’ün alt ve orta kısımdaki bulutlarındaki parlaklık oranının,

dünya zeminindekiyle aynı olduğu

görüldü. Bu da, ışık seviyeleri tek başına yeterli olsaydı

fotosentezin bulutlarda gerçekleşebileceğini

gösterebilirdi fakat maalesef değil.

Venüs bulutlarındaki asit mi yoksa su mu?

Bu noktada su seviyeleri devreye giriyor. Daha önce Venüs bulutlarının yaşamı destekleyebilecek nitelikte olmadığı söylenmişti. Bunun sebebi de orta kısımda bulunan bulutlarda

yüzde 75

, alt kısımdakilerde ise

yüzde 98

oranında bulunan

sülfürik asitti

.

Fakat Mogul ve ekibi, bu verileri yeniden gözden geçirdiklerinde bunun

sülfürik asit değil

, sülfürik asidin amonyum bisülfat gibi

nötrlenmiş bir formu

olabileceğini ortaya koydu. Eğer durum böyleyse, düşünülenin aksine Venüs bulutlarında daha az asit ve

daha çok su aktivitesi

bulunuyor olabilir.

Elbette bunların kesinleşmesi için daha geniş çaplı çalışmalar ve yeni çalışmalar gerekecektir. Fakat cehennem diye anılan bir gezegende böyle bir ihtimalin bulunması bile oldukça ilginç.

Venüs'ün bulutlarında fotosentez mümkün olabilir mi? Bu oldukça ilginç bir konu.

Geçtiğimiz yıl yapılan bir araştırma, Venüs'ün atmosferinde fosfin gazının tespit edildiğini gösterdi. Dünyamızda da nadir bulunan bu gaz, anaerobik bakterilerin varlığına işaret ediyor. Venüs bulutlarının anaerobik olduğu da düşünüldüğünde, bu bulutlarda fotosentezin gerçekleşebileceği fikri gündeme geldi.

Kaliforniya Politeknik Eyalet Üniversitesi'nden biyokimyacı Rakesh Mogul liderliğindeki bir ekip, Venüs bulutlarının güneş ışığını ne kadar geçirdiğini inceledi. Yapılan çalışmalar sonucunda, Venüs'ün alt ve orta kısımlarındaki bulutların dünya zeminindekine benzer bir parlaklık seviyesine sahip olduğu tespit edildi. Bu durum, eğer ışık seviyeleri yeterli olsaydı, fotosentezin Venüs bulutlarında gerçekleşebileceğini gösterebilirdi ancak maalesef şu an için yetersiz olduğu belirlendi.

Bununla birlikte, Venüs bulutlarında asit mi yoksa su mu olduğu da önemli bir konu. Önceki incelemelerde Venüs bulutlarının sülfürik asit içerdiği belirtilmişti. Ancak Mogul ve ekibi, sülfürik asidin amonyum bisülfat gibi nötrlenmiş bir formda bulunabileceği teorisini ortaya attı. Eğer bu doğruysa, Venüs bulutlarında daha az asit ve daha fazla su aktivitesi olabileceği düşünülüyor.

Tabii ki bu sonuçların kesinleşmesi için daha fazla çalışma gerekecek. Ancak Venüs bulutlarında fotosentez gibi bir olayın mümkün olabileceği fikri oldukça ilgi çekici. Venüs gibi cehennem olarak nitelendirilen bir gezegende yaşam için umut verici bir perspektif sunabilir.