Neler yeni

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ebu osman hiri

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan SoruCevap
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
S

SoruCevap

Misafir
EBU OSMAN HÎRÎ YAŞAMI

Buyuk velilerden İsmi Said bin İsmail Hiri; kunyesi EbU Osman'dır Aslen Rey şehrinden olup, Nişabur'a yerleşmiştir Zamanının en meşhur rehberi ve bir tanesi idi 910 (H298) senesinde vefat etti Horasan'da tasavvufun yayılması icin buyuk hizmetleri oldu Zamanın meşhur velilerinden Cuneydi Bağdadi, Ruveym, YUsuf bin Huseyin ve Muhammed bin Fadl gibi buyuklerin sohbetinde bulundu Uc buyuk hocası vardır Bunlardan ilk hocası Yahya bin Muaz, ikincisi Şah Şuca Kirmani, ucuncusu EbU Hafs Haddad'dır Tasavvuf ehli zatların sozlerini insanlara anlatması ve acıklaması icin Nişabur'da onun icin husUsi bir kursu kurulmuştur

EbU Osman Hiri hazretlerinin tasavvuf yoluna girişi, şoyle anlatılır: Henuz kucuk yaşta olmasına rağmen, Allahu tealanın ihsan ettiği bir azimle yukseklikleri arar bir hali vardı Bir gun dort kişi ile mektebe gidiyordu Gayet guzel bir elbise giymiş, başına da guzel bir sarık sarmıştı Giderken harabe bir yerin onunden geciyorlardı Bu harabe icinde sırtı yara olmuş bir eşek duruyordu Bir karga bu hayvanın yarasını gagalıyordu Hayvan aciz ve caresiz bir halde kargayı kovamıyordu Gayet ızdıraplı ve perişan bir halde acı icinde kıvranıyordu Bu hal EbU Osman Hiri'yi cok uzdu, kalbi sızladı Hemen hayvanın yanına yaklaşıp, başındaki sarığı cıkardı Hayvanın yarasını sarığı ile sardı Sırtındaki kıymetli cubbeyi de uzerine orttu Zavallı hayvanı icinde bulunduğu sıkıntıdan kurtardı Bu hareketiyle kalbi rahatlamıştı O gun daha eve donmeden icine evliyanın feyzi ve sevgisi doğmuştu Buyuk bir şevkle arayışı artmıştı Kalbi yanık ve perişan bir halde zamanın meşhur velilerinden Yahya bin Muaz hazretlerinin huzUruna gitti Bu zatın dergahına girip talebesi oldu Bir muddet sonunda ders ve sohbetlerinde olgunlaşıp, pişti Ancak arayışı sona ermiş değildi Bir gun dergaha gelen bir grup misafir, zamanın meşhur evliyasından olan hocaları Şah Şuca Kirmani hazretlerinden bahsedip, onun hallerini anlatmışlardı Anlatılanları dinleyince icine o zatı gorme arzusu duştu Bu sebeple Kirman'a gitti Sohbetinde bulunmak icin musade istedi Ancak; Sen recayı, devamlı umitli olma halini, kendine huy edinmişsin Umidi huy haline getirmişsin Recayı taklid etmek benliktendir Hocan Yahya bin Muaz'ın recası hakiki, seninki ise taklididirdiyerek talebeliğe kabUl etmedi Fakat, dergahından ayrılmadı Devamlı yalvardı Bu yalvarma hali yirmi gun devam etti Sonunda onu sohbetine kabUl edip, talebeleri arasına aldı Şah Şuca Kirmani hazretlerinin ders ve sohbetlerinden cok istifade edip, feyz aldı

Şah Şuca Kirmani, bir gun EbU Osman Hiri ile birlikte zamanın meşhUr velilerinden EbU Hafs Haddad'ın ziyaretine gitmişti EbU Hafs Haddad'ın sohbetinde bulunmaya can atıyor, ona talebe olmayı cok arzu ediyordu Ancak hocası Şah Şuca'dan da musade istemekten cekiniyordu Allahu tealaya dua edip o zatın yanında kalmayı nasib etmesini istedi Misafirlikleri sırasında bir gun EbU Hafs Haddad gayet neşeli bir halde Şah Şuca Kirmani'ye; Bu genci burada bırak Bu bizim hoşumuza gitti, onu sevdikdiyerek EbU Osman Hiri'yi istedi Hocası onu kıramayıp kabUl etti Onu bırakıp, memleketine dondu Artık EbU Osman Hiri, EbU Hafs Haddad'ın talebesi oldu Bir muddet ders ve sohbetlerine devam etti Bir gun hocası ona huzUrundan ayrılıp gitmesini soyledi Bir daha yanımıza gelmeni istemiyorum!dedi EbU Osman Hiri bu cetin imtihan karşısında edeple yerinden kalktı, bir şey soylemeden ve hocasına sırtını donmeden geri geri yurudu Hocası gozden kayboluncaya kadar bu halde yuzunu donmeden geriye doğru hem yurudu hem de gayet icli bir şekilde ağladı Dergahın eşiğine yakın bir yere bir cukur kazıp icine girmeyi ve buradan hocasını seyretmeyi, hocası emretmeyince bu cukurdan cıkmamaya karar verdi O boyle aşık ve yanık bir halde kıvranırken, hocası EbU Hafs Haddad onun halini muşahede edip yanına cağırdı Yakın talebeleri arasına aldı Ayrıca kızını verip kendine damad yaptı EbU Osman Hiri bu hocasının yanında kemale erip buyuk bir veli ve meşhUr bir murşidi kamil, yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehber oldu Yaşayışı, sohbetleri, vaz ve nasihatlarıyla insanlara Allahu tealanın emir ve yasaklarını anlattı İnsanların dunya ve ahiret saadetine kavuşmalarına vesile oldu Dergahında pek cok kıymetli alim yetişti

EbU HuseyinVerrak şoyle demiştir: Biz tasavvufta ilk talebeliğimiz sırasında EbU Osman Hiri'nin dergahında şu hususlara dikkat ederdik Bize haberimiz olmadan ihsan edilen, verilen şeyleri ihtiyacımız olsa bile severek muhtac birine verirdik Yanımızda yiyecek bulundurmadan gecelerdik Yanımızda tutmaz, ihtiyacı olanlara verirdik Bize kotuluk yapanlardan asla intikam almaz, hatta onları mazur gorup, alcak gonulluluk gosterir ve ozur dilerdik Hakaret gorduğumuz kimseye iyilik yapardık İcimizdeki kotu duşunceler yok oluncaya kadar ona ihsanda, ikramda bulunurduk

Menkıbeleri pek coktur Talebelerinden EbU Amr adında bir zat şoyle anlatmıştır: EbU Osman Hiri hazretlerini tanıyıp sohbetlerinde bulundum Onceden icinde bulunduğum kotu hallerimi terkettim Gunahlarıma tovbe edip bir daha işlememeye karar verdim Ancak bir muddet sonra yine gunaha başladım Uygunsuz hallerim oldu Bu sebeple hocamın huzUruna cıkamıyordum Gorunmemek icin kacıyordum Bir gun yolda karşılaşıverdik Bana şefkat ve merhametle yaklaşıp; Evladım! Duşmanlarınla gunahlardan ve kusurlardan uzak olmadıkca oturma Eğer onlarla gunahlara batmış bir halde goruşursen senin bu haline sevinirler Sen gunahsız temiz olduğun zaman ise uzulurler Eğer gunah işlemen gerekiyorsa bizim yanımıza gel ki, biz sana katlanalım! Boylece duşman arzusuna kavuşamasındedi Bana bu sozleri soyleyince kalbimden gunah işleme duşuncesi silindi Gercek bir şekilde tovbe ettim

Bir gun yolda yururken ayyaş, derbeder ve elinde saz bulunan bir genc, EbU Osman'ı gorunce sazını abasının icine sakladı EbU Osman'ın kendisine bu yaptıklarının kotuluğunu anlatacağını zannetti Fakat EbU Osman onun yanına şefkatli bir şekilde giderek, direk sozle ayıplayıp sakındırmadan onun anlayacağı ve kabUl edeceği bir tarzda; Hic cekinme, zira insanların hepsi birdir, talebelerin hepsi aynıdırdedi Genc onun boyle merhametli davranışından, kendisinin kurtuluşunu cok arzu ettiğini anladı ve yaptığı işlerden ziyadesiyle pişmanlık duyarak tovbe etti EbU Osman Hiri hazretleri onun bu halini memnuniyetle karşıladı Gidip gusul abdesti almasını ve tekrar yanına gelmesini soyledi Genc gidip gusul abdesti alıp gelince, huzUruna oturtup, şoyle dua etti: Ya Rabbi! Bana duşen vazifeyi yaptım Gerisini sana havale ediyorumDuanın hemen ardından genci iyi bir hal kapladı Gencin bu haline şaşan birine ise, bu, Allahu tealanın ihsanıdır demek isteyerek; Hale hakim olan Allahu tealadırdedi

EbU Osman hazretlerine talebe olup sohbetlerinde bulunan biri, bir gun huzUrunda eski hallerini hatırladı Onceden tanıyıp goruştuğu bir kadını duşunmeye başladı Bu hali kerametiyle anlayıp, o talebeye bakarak; Utanmıyor musun?diyerek ikaz etti Talebe toparlanıp kendine geldi

Ferganalı bir zat her sene nafile hac yapardı Yolu Nişabur'a uğradığı ve EbU Osman Hiri hazretlerinin şohretini duyduğu halde sohbetine gitmemişti Bir seferinde ise huzUruna varıp selam vermişti Hic cevap vermemişler Kendi kendine, selam verdiğim ve hal hatır sorduğum halde cevap verilmiyor? Bu nasıl iştir?diye duşunurken, EbU Osman Hiri hazretleri soze başlayıp; Hic boyle hac yapılır mı? Anne hasta bir halde bırakılıyor Rızası alınmadan yola cıkılıyor?dedi Gelen kimse diyor ki: Hatamı anladım, buyuk bir pişmanlık icinde annemin yanına dondum Anneme hizmet ettim Vefat edinceye kadar hizmetine devam edip, yanından ayrılmadım Annemin vefatından sonra, hac icin yola cıktım EbU Osman Hiri hazretlerine uğradım Beni buyuk bir alaka ile karşıladı Artık onun talebesi olmak icin hizmetine girmeyi cok arzU ediyordum Kabul buyurunca talebeleri arasına girdim Bana dergahta hayvanlara bakma işini verdiler Uzun muddet sohbetlerinde bulunup, verilen vazifeyi yaptım

Bir kimse; Efendim dilimle Allahu tealayı zikrediyorum ve kalbimle yapamıyorum Ne yapayım!?diye sorunca; Şukret, hic olmazsa bir organın, dilin itaatkar oluyor Senden bir uzva bu iş icin yol acılmış inşaallah bir gun kalp de ona uyarbuyurdu
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

Zevkini yansıtan rengi seç

Geniş / Dar görünüm

Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

Kenar çubuğunu kapat

Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

Sabit kenar çubuğu

Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

Köşe kıvrımlarını kapat

Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

Geri