Miras reddedildikten sonra reddeden kişi, miras bırakanın anne ya da babasına mirasçı olabilir mi sorusuna detaylı bir cevap vermek gerekirse, miras reddedildikten sonra miras bırakanın anne ya da babasına mirasçı olunması durumu genel olarak mümkün değildir.
Mirası reddeden kişi, bir üst soyun ölüm tarihinde sağ bulunmamaktaysa yasal mirasçı olamayacak ve miras hakkı ilk mirası reddeden kişilere kalacaktır. Yani örneğin, bir kişi babasından mirası reddettikten sonra daha sonra babası vefat ederse baba veya anne yerine mirasçı olamayacaktır.
Miras hukukunda denkleştirme ise miras bırakanın hayatta iken mirasçısının karşılıksız olarak aldığı malların ve kıymetlerin, mirasın taksimi sırasında hesaba katılması işlemidir. Yani mirasçı, miras bırakanın yaşarken verdiği hediyeler veya desteklerin miras payından düşürülmesini talep edebilir.
Mirasın reddedilmesi durumunda geri dönüş genel olarak mümkün değildir. Ancak yanılma, aldatma veya korkutma gibi durumlarda mirasçının ret beyanında bulunması iptal edilebilir. Böyle bir durumda miras reddinin iptali için dava açılabilir.
Mirasın hükmen reddi davası, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesine açılır. Davalı, genellikle tereke alacaklısı olduğu için tereke alacaklısının dava açıldığı tarihteki ikametgah adresi mahkemesi yetkili olacaktır.
Miras reddinin talep edilmesi için genellikle miras bırakanın ölümünden veya mirasçının mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren üç aylık süre içinde başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bu süre içinde reddedilmeyen miraslar, genelde hakim kararıyla da red edilebilir.
Sağlararası kazandırma ise miras bırakanın saklı payı ihlal eden tasarruflarının bu ihlal oranında indirilmesi ve indirilen kısmın saklı paylı mirasçıya iade edilmesini kapsayan bir konsepttir. Miras hukukunda önemli bir ilkedir ve mirasçıların haklarını korumaya yöneliktir.